İzah

Kaldır kalemini yerden. Kalemin artık kırık. Damarlarındaki
mürekkep dahi yabancı sana. Ağzına gelen yüreğin var ya, tutmayıver.
Söyleyemediklerinle söylen dur. Söylediklerinle, söylemleri sustur. Hem, ha
Deyince geçiyordu ya, artık geçip geçip
geri geliyor.
Gönlünün tenha soğuğunda iyice üşüt yüreğini. Özlem özlem
öksür; öfke öfke aksır. Mademki giderek genişledi bu yangın, iki meşale daha at
yüreğine. Atıver yüreğine, sözlerimin közünden.
Zaman: Sana kızgın, bana yılgın… Nefretin nefesinden eser yok. Keşkelerin suyu çıktı. Gittikçe büyüdü bu gizem. Gide gele ayağı alıştı umutların. İyice yolunu bildim. Yolunu ezberledim çıkmazların. Bahardan önce açan çiçekler, bahardan önce solar. Yâdına yâr ettim pareleri. Salıverdim gelişine giryanları. Gurbet her yer gönlüme. Gönlümde gurbet, her yerde. Karanfillerin sırası epey karıştı. Önceliğini yitirdi tutkularım. Son bir kez… Son kez… Sonları saya saya, sona iyice yaklaştım. Sana iyice yaklaştım. Belki bugün değil ama yarınlarda yârdayım. Yarınlarda yârlayım. Yarınlarda yarayım…
Ramazan Musluoglu
İkaz: Her hakkı mahfuzdur. Bu sebeple yazının bu sayfadan başka bir yerde neşredilmesi yasaktır. Ancak kaynak gösterilmesi ve bu sayfaya doğrudan aktif bağlantı verilmesi şartıyla iktibas edilebilir. Eser sahibinin tayin ettiği usule bağlı kalmak suretiyle bu yazının her türlü neşri, 5846 sayılı Kanun hükümlerine tabidir.